Uzun uzadı ya yazmaya gerek yok, maçın analizini..
İçeride iyi savunma, dışarıda isabetli şut ve düşük yüzdeli iki sayılık atışlar ile geçen bir maçtı sahadaki mücadelenin kısaca özeti..
Bir taraf uzun şutörlerini kullanırken, diğer taraf pota altındaki varyasyonlarını iyi kullandı. İki kez uzayan maç gerçek bir basketbol mücadelesi gibi oldu..
İstekli ve agresif taraf bizdik ve kazanmasını bildik.Kısaca tribünsel olaylardan bahsedersek; evet yıllardır basketbolun içinde olduğumdan ötürü yaşananların rezalet ve rezillik olduğunu kabul ediyorum. Sahaya giren taraftarın gidip oyuncuya vurmasını kimse bana açıklayamaz, açıklamaya kalkmasın. Atılan yabancı maddeler, edilen küfürler, sahaya inip oyuncuya vurmalar Galatasaray'ımıza fayda değil, zarar sağlar; sağlayacaktır.
Bunu kimse inkar edemez. Fakat Allah'ın bir kulu gelipte "Bu olaylar ilktir, rezalettir, ben böyle birşey görmedim" diye saçmalamasın. Çok komik oluyor ve rezil duruma düşüyorlar çünkü.. Nedim Karakaş adındaki insan müsvettesinin yanı sıra Semih Özsoy adındaki diğer yönetici kılıklı şarlatanın söyledikleri gerçekten çok komik. Neymiş efendim "yaşananlar basketbol tarihinde ilk kez oluyor ve yıllarını basketbola vermiş insanlar bu olaylara ilk kez tanık oluyor" imiş.
Mayıs ayında sahayı basıp Efes Pilsen oyuncularına saldıran, antrenörünü dövenler kimlerdi acaba? Son olarak yukarıdaki fotoğraf ile alakalı olarak bir ikilik yazmak istiyorum;
KALDIRSIN KALDIRSIN PARMAK KALDIRSIN..
FENERE KOYANLAR PARMAK KALDIRSIN !!
.jpg)
